Önce bir İzah edelim ; Açık Toplum ideolojisinin uygulayıcısı olarak karşımıza çıkan isim George Soros olmuştur. Soros sakıncalı ideolojisini çağımıza uyarlamış ve “renkli devrimler” adı altında dünyaya yıkım ve parçalanma getiren ayaklanmaların kurgulayıcısı olmuştur.
Kendisine sol diyen ancak sol ile hiçbir ilgisi olmayan, antiemperyalizmle uzaktan yakından alakası olmayan kimlikçi, liberal, postmodern grupların elbirliğiyle pohpohladığı sorosçu zihniyet, katılımcılarıyla boşalttığı kavramlarla nice insanın zihnini bulandırdığı çok iyi bilinir.
Makyevelizm ise Nicolo Machiavelli tarafından kurulmuş bir düşünce akımı.. anlamı ise duygu ve düşünceleri bir kenara bırakıp amaca kilitlenmek en kaba tabiri ise ‘ Zafere giden her yol mübah…Machiavelli’nin formüle ettiği ve amaca ulaşmak için her türlü aracın kullanılmasının, bütün yolların denenmesinin meşru olduğu, bizzat amaçların kendilerinin arazları meşru kıldığı görüşüne dayalı, siyasette ahlaki ilkelerin işlevsizliğini ve esas belirleyici faktörün güç olduğunu savunan anlayış.Yani Zafere giden herşey mübahtır diyerek ideoloji ve duruşunu her koşulda satmaya sapmaya,onuru gururu hiçe saymaya hazır bir duruş şeklidir makyavelizm felsefesi.
Şimdi bu ifadeleri iyice açtıktan sonra gelelim bu iki akımın Çanakkale’de ki buluşmasına. Çanakkale’nin SOL kesmi içerisinde uzun yıllardır Küs olan,birbirlerine demedik söz etmedik hakaret bırakmayan; bu Sorosçu ve Makyavelli takımı ,tabanı hiçe sayarak dün akşam Şehrin en ünlü restorantında buluşarak mum ışığında(mum işin şakası) güzel bir akşam yemeği yemişler.. Ne diyelim afiyet olsun. Karnı geniş olunca yemeye doymayanlar iyice doymuştur muhtemelen.. Mühim olan ne yedikleri değil bu BENZEMEZLERİN yanyana gelmeleri, demek ki işler hem sıkıntılı hem de ciddi.. Birileri sıkıntı da ki,birileri satın almak birileri ise satmak için çıkmışlar sahaya girmişler kolkola.. her iki taraf memnun gibi.. ama taraf iki değil de, ikiden de fazla olunca..HADİ BAKALIM (İZLEMEYE DEVAM EDİN..)