Sokağımız Çanakkale, Gündemimiz Çanakkale…
Evet, AK Parti kurulduğu günlerde parti kurmayları idealizmle, teşkilatlar da dava şuuruyla hareket ederler, iktidara gelmek için gece gündüz çalışırlardı. Sayın Erdoğan’ın liderliğinde çok çalışılarak, zorluklara göğüs gerilerek bugünlere gelindi. Yapılamaz, imkansız denilenler başarıldı, ülkemiz ve milletimiz için çok önemli hizmetler yapıldı ve yapılmaya da devam ediliyor.
Fakat bir süredir, Çanakkale AK Parti’de de bazı koltuk sevdalılarını görmeye başladık, onlar akşamları yemek masalarında ülkeyi kurtarıyor, gözleri kimseyi görmüyor, programlarda ön koltuklarda oturarak sosyal medya hesaplarını selfieler ile doldurup çalışıyor ‘’muş’’ gibi yapıp kartvizitleri ile kibirlenip, vatandaşa tepeden bakıyorlar.
Bugün temsil görevinde bulunan pek çok ismin ne AK Parti kuruluş felsefesi ile ne de dava şuuru ile ilgisi yok. Bir takım ahbap-çavuş ilişkiler sonucu parti teşkilatlarında yönetici olanlar, ahkam kesip Reis sevdalılarını hor görüyorlar ve kuruluşundan bu yana partiye gönül veren gerçek dava insanlarını yaftalayarak, dışlayarak küskünler ordusu oluşturmaya adeta partinin hafızasını yok etmeye çalışıyorlar.
Partinin kuruluşundan itibaren zamanını, gençliğini, enerjisini kısaca maddi ve manevi her şeyini vermiş vefalı insanlara selam vermeyi bile çok gördüler, onları dışladılar.
Oysa bu günlere gelinmesinde onların emekleri çoktur ve onların hakları ödenemez.
Dava olarak gördüğü partisini ve liderini terk etmeyen, maddi ve manevi karşılık beklemeden partisine ve davasına yıllarca hizmet etmiş, hiçbir makama talip olmadığı gibi gece gündüz çalışmasına rağmen dışlandığı için şaşkın ve kırgın insanlar var. Bu vefalı insanlardan özür dilenmeli, kırgınlıkları ve küskünlükleri telafi edilerek tekrar kazanılmalıdırlar.
Süreç ile ilgili yapıcı eleştiride bulunan dava erleri de maalesef yeterince dikkate alınmadığı gibi, ya teşkilatlardaki görevlerinden uzaklaştırıldılar ya da gözden düşürülüp itibarsızlaştırılarak cesaretleri kırıldı. Hal böyle olunca da konuşması gerekenlerde cesaretleri kırıldığı için konuşmadılar, istişare kültürü kaybedildi, vefa unutuldu…
Tablo daha vahim bir duruma geldikten sonra, üzülmenin, “ah, vah” etmenin elbette bir anlamı olmayacak.
Siyaset uzun ve çileli bir yolculuktur, bu çileli ve çetin yolculuğu güzelleştiren zoru kolay kılan insandır ve nihayetinde vefadır asıl olan, makam ve mevkiler gelir geçer önemli olan şu kubbede hoş bir seda bırakabilmektir.
Yola çıktığı dava arkadaşına vefa göstermeyenler, yola çıktıklarını yolda buldukları ile değişenler belki günü kurtarırlar ama hedefe giden yolda asla muvaffak olamadıkları gibi itibarları da olmaz.
Tekrar söylemekte ve kendilerine gelmeleri için uyarıda bulunmakta fayda görüyoruz ;Hiçbir gönüllü birliktelik dünyalık hırs ve menfaatlere kurban edilmemelidir..
Unutulmamalıdır ki, AK Parti, Sayın Cumhurbaşkanımızın yaşadığı hikâye üzerinden büyümüş bir siyasi yapıdır ve hamuru da vefadır! -NOKTA-
Dip Not: Çanakkale için ilk günden itibaren, gecesini gündüzüne katarak çalışan, siyasi ideoloji gözetmeksizin her vatandaşa, her siyasi parti temsilcisine kapısını açan, ”VATANDAŞTAN BOYUNUZ KISA OLACAK, TEVAZU SAHİBİ OLACAKSINIZ, HERKESİ ve HER KESİMİ KUCAKLAYACAK, KİMSEYİ KÜSTÜRMEYECEK, GÖNÜL ALACAK, GÖNÜLDEN GÖNÜLE KÖPRÜLER KURACAKSINIZ..” diyen Bülent Turan gibi Halka ve tabana inmekten hayıflanmayan bir Milletvekili var, Lakin eminiz ki o özellikle son süreçte Çanakkale’de yaşanan bu durumlardan habersiz… O burada iken her kez sahada, o yokken ise tepeden bakanlar ya makam arabalarında, ya da kapısı duvar olmuş makam odalarındalar. Dava adamları ve vatandaşlar ise sorunlarına çözüm bulacak, kendilerini dikkate alacak adamlar aramaktalar… Umut ediyoruz ki en kısa zamanda her şey yoluna girer… Bir sonra ki ‘‘Çanakkale CHP’de EKSEN KAYMASI VE HİZİP YARATANLAR” yazı dizimizde görüşmek üzere.. Kalın Sağlıcakla