KANGREN OLURSA NEŞTER ŞART.
2018 yılında ki bir yazımızdan alıntı ile başlamak istiyorum satırlarıma;
Özellikle son süreçte Çanakkale siyasetinde ilk düğmeleri yanlış bağlayıp sonra da mükemmel başarılar beklemek tedavi gerektiren bir hastalık haline dönüşmüştür. Teşhisi doğru yapalım ve ona göre tedavi uygulayalım. Bunu yaparsak ülkeye de hizmet etmiş oluruz. Aksi halde tarihin yazdığı “siyaset mezarlığı”nda yerimizi pek iyi bir şekilde almayız..
Bana diyorlar ki, eleştirilerini ve görüş açıklamalarını insanlar üzerinden yapma!
Nasıl yapacağız o zaman? Fikirler yanlış! Politikalar yanlış! Ortaya konulan siyaset yanlış!
Uygulamalar yanlış! Ekip ruhundan eser yok Ama bunları yapan insanlar doğru, öyle mi?
Siyaset açısından bir yanlışı düzeltelim o zaman,eğer bir iş “doğru insan”lar tarafından yapılmıyorsa netice almak imkansızdır.
Bunun örnekleri istemediğimiz kadar çoktur.
Gözümüzün önünde defalarca ve bir çok kez yaşanmış hikayelerden biri ile devam edelim anlatmaya;
En başlarda Her şey çok güzel gidiyordu! Sonradan değişen bir şeyler oldu!Karakteri değişti…İcraatları değişti…Bakış açıları değişti…
Parasal değerlendirmeleri değişti…İnsani ilişkileri değişti,Telefonları açmaz oldu..
Sağa sola tehditler emirler yağdırmaya başladı,Herkese göre bambaşka insan oldu!
Başladı çevresine kötülük yağdırmaya!
Ona inanan ve güvenen yol arkadaşlarını çil yavrusu gibi dağıtmaya başladı.
Yalaka ve yardakçıları tarafından alkışlanıyordu…Ama isteksiz… zoraki ve korku dolu..!
O bunun farkında değildi ve hala kendisini kral zannediyordu.?
ONUR MESELESİ!
Herkes onuru için yaşar hayatta.
Kendi ailemizin olduğu kadar, çevremizde ki dostlarımızın da onuru önem taşır.
Onura dayalı söylemlerin unutulmaması gerekirken…
Medyatik getiriler uğruna, size uzatılan her mikrofona ağzınızı açarsanız… Ayak oyunlarıyla kulislerde fısıltılar ile ROL alırsanız ve de..
Karakterden nasibini almamış kişilerle kol kola girerseniz…
Onurunuzu bir kenara bırakır,
Geçmişin acı veren haberlerini,yaşanmış örneklerini unutursanız…
Sonunda bir hiç olursunuz çevrenizde…
Kısacası makamlarını duruşlarını ve onurlarını,kendi çıkar ve menfaatleri için,aynı zamanda başkalarınında talepleri doğrultusunda peşkeş çekenler, EGOLARININ ESİRİ olanlar, ikbal hırsı ile bürünenler siyasetin tozlu raflarında kaybolmaya mahkumdurlar.
Dava adamıyım diyerek ünvanı gidince davanın ileri gelenlerini hiçe sayanlar,Çanakkale’ye yapılacak yatırımlar adına gelen Bakanlarını karşılamaya dahi tenezzül etmeyenler, yol arkadaşlarına teşekkür etmeyi kendilerine yük bilenler,Davadan ve yol arkadaşlığından,memlekete hizmet sevdasından bahsetmesinler… (İster kadınlar gününde olsun ister erkekler gününde)
Görünen ve en acı olanı o ki ”Baki kalacak bu kubbede hoş bir sadâ” bırakmadan gitmeniz.Birlik ve beraberlikten uzak dava içi istişareyi yok sayarak ,şahsi çıkar ve ikbal hırslarınız uğruna davanın emektarlarını görmezden gelmeniz..
Netice mi ? Koltuk sevdası, millet ve memleket sevdasının önüne geçince Tarih her daim TEKERRÜRDEN İBARET olacaktır diyor, saygılar sunuyoruz.