ÇANAKKALE ANALİZİ… SAĞI/SOLU YOK BU İŞİN. İSTEYEN ÜZERİNE ALINSIN..
Üstüne basarak vurguluyorum;Siyasette Başarı için, tek çıkar yol HAREKETTE BİRLİK- FİKİRDE BİRLİK.! Bunun lamı cimi yok.
Daha önce ki yazılarımızda da vurguladım ; Siyasette veya ortak hedefe yol yürümede insan unsurunu iyi analiz etmek gerek. Yani hem yanında, hem de rakibin olan insanları bu ölçüde sınıflandırman gerekir ki, başarılı olabileceğin yola ilk çıkışında başarısızlıkla karşılaşmayasın.
Yola çıkarken yada yolda ilerlerken bu bağlamda birkaç insan tipi çıkıyor karşımıza, ülkemizde olduğu gibi Çanakkale’de de durum ve Modeller aynen böyle… Bunlar;
1- Başarıya koşanlar, her koşulda saygı duyulanlar, omurgalılar; İşte onlar için samimiyet, güven ve ekip ruhu birinci esaslarıdır. Ekip ve lider ile takım çalışmasında başarılıdırlar. Ekip liderleri art niyetsiz ve samimi olur ise, hataları ve eksiklikleri kapatmak için çaba harcadıkları gibi, tutarlı davranışlar sergilerler. Amatör ruhla, profesyonel sonuçlar alabilirler. Hedefe ulaşıncaya kadar her tür olumsuzluk karşısında bile hedefe varmak için sineye çekmesini bilirler. İnandırıcılıkları ve ikna kabiliyetleri yüksektir. Tartışmadan ve çatışmadan çekinmezler. Ekip ve toplum menfaatleri, kişisel menfaatlerinin önündedir. Hedefe ulaştıktan sonra, yol ayrımları yaşanabilir. Genelde kaybetseler dahi, net duruşlarından dolayı işi bilen rakipler tarafından da saygı duyulan tiplerdir. Ağızlarından çıkan söze itibar edilir, kaybetseler dahi bir daha ki çalışmalarda herkesin birlikte çalışmak isteyeceği kişiler olurlar. Yani yeni bir mücadele başlangıcında dünkü rakipleri dahi onları yanına çekmek, birlikte hareket etmek ve birlikte çalışmak için en çok bu tip insanlara yanaşırlar.
2-Güce göre hareket edenler; Sen kazandıkça hep yanında olurlar. Seninle yola çıkan davaya baş koymuş omurgalı insanlardan ayırt edilmesi oldukça zordur. Kaybetmeye başladığında veya olası büyük siyasi krizler yaşadığında yaptıkları manevralardan çözebilme şansı yüksektir. En kötü tarafı, olası krizlerde, hele ki kaybetme olasılığı olduğu durumlarda, en çok ihtiyaç duyulan zamanlarda taraf değiştirme davranışları büyük risk oluşturur. Ekip ve liderle menfaatleri görüldüğü sürece birliktelikleri devam eder. Risk almazlar ve karşı tarafı yani rakipleri küstürmemeye dikkat ederler. Orada da hep bir açık kapıları kalmasını isterler. Bu tipler için kişisel menfaat, toplumsal menfaatlerin her zaman önündedir. Bireysel menfaatleri için en yakınlarını bile satmaktan imtina etmezler. Akıllı ve zeki hareket ederler ve kendilerini çok iyi gizlerler. Rakiplere bilgi sızdırılması konusunda en büyük süphelilerdir! Her hamleleri ve davranışları kişisel menfaatlerine odaklıdır. En kötüsü ise başarının en büyük kaymağını bu tipler yer. Kişisel satış ve pazarlamaları genelde yüksek olduğu için, çoğu zaman omurgalı insanların başarılarından geçinirler.
3- Hem seni, hem de karşı tarafı idare edenler; Bu tipler kararsızdır ve rüzgarın durumuna göre sık sık söylem ve eylem değiştirirler. Her dönemin adamı olmak isterler ancak hiçbir döneminde adamı olamazlar. Yaptıkları tutarsızlıklar o kadar çok sırıtır ki, gurupların hiçbiri tarafından benimsenmezler. Bu tipler kimseyi beğenmezler, kendilerini herkesten üstün görürler. Yanardöner tipler olmasının yanında da biraz hayalperesttirler. Piyasada küçükcü tabir edilen ufak adamlardır. Kuru kalabalıkta işe yararlar, sadece anlık durumlar için kullanılırlar ve kenara atılırlar. Seçim ve mücadelelerin içinde, kenarında bulunma arzularından dolayı her yerde olmak çabası içindedirler. Zamanla bu tipler üzerinde oluşan antipatik durum, genelde takım çalışmasına ve görüntüye hep zarar vermekten öteye gitmez. Yani hiç olmamaları, yanınızda görünmesinden çok daha iyidir.
4- Renk vermeyen tipler; Bu tipler hiçbir zaman risk almazlar. Mücadele esnasında rakiplerin hiçbirinin yanında veya karşısında görünmek istemezler. Herkesi memnun etmeye çalışan veya ettiğini düşünen tiplerdir. Seçim bittikten sonra kazananın yanında görünmekten ve onunla hareket etmekten çekinmezler. Sonuçta kim kazanırsa kazansın, mücadelenin içinde yıpranmadıkları için her türlü sonucun kazananı olurlar. Mücadele sonucunda kazanımlardan faydalanırlarken, olası bir daha ki seçimlerde de yine ortadan kaybolurlar. Taki sonuç belli olana kadar.
Başta da belirttiğimiz üzere SAĞI/SOLU yok bu işin… TESTİ KIRILMASIN BİR KERE…
Şimdi bu yazıyı neden yazdığımı düşünebilirsiniz, elbette ilerleyen yazılarımıza ilham olması için hatırlatma yapmak istedim.
Dip Not : Büyük düşünür Muhammed İkbal’inde dediği gibi ”Harekette Birlik Olmazsa, Fikirdeki Birlik Faydasızdır”… Kalın sağlıcakla…