Şubat ayında yapılan faaliyetler hakkında bilgi veren Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, termik santrallere kömür tedariki başta olmak üzere çeşitli değerli madenlerin zeytinlik ve yakınlarında açılmasına onay veren yönetmeliği gündeme getirdi. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan duruma isyan ederek; “Zeytinlikler kesilince nasıl bir kamu yararı olacağını bilemiyorum. Çıkartılan yönetmeliğe göre, zeytinlik yok edilerek çıkartılan kömürden elektrik üretilecekmiş. Zeytinlik olarak görülen alanlara neden ruhsat verildiğini, sonrada buradaki zeytinlikleri taşınacak diyorlar. Taşıyamıyorsan kes, işin bitince rehabilite edilecek deniyor. Bir yönetmelik bu kadar uzun cümle içeriyorsa bilin ki burada bir tuzak vardır. Bir an önce bu yönetmeliklerin iptal edilmesi gerekiyor. Türkiye zaten sıvı yağ açığı olan bir ülkedir. Bir tarafından delinirse bu Zeytin Yasasını bunun arkası gelir artık. Bu kamu yararı değil; kamu vicdanını zedeleyen bir durumdur” dedi.
“ÇEVRE TECAVÜZLERİ BİTMİYOR.. MÜCADELEYE KARARLIYIZ”
Belediye Başkanı Ülgür daha sonra gündeme Terziler-Serçeler yakınında, Atikhisar Barajı su toplama havasına 1600 metre uzaklıkta projesi bulunan Altın madenciliği faaliyetinin ÇED raporunun iptal edilmesine rağmen küçük değişiklikler yapılarak aynı şirketin aynı bölge için yeniden ÇED süreci başlatmasına da tepki gösterdi. Gökhan; “Tabi çevre tecavüzleri bitmiyor. Kadın katliamı gibi çevre tecavüzü de bitmiyor. Biliyorsunuz Terziler-Serçeler Altın Gümüş madeni projesinin ÇED raporu iptal edilmişti. Burası neden önemli? Bizim su havzasına 1600 metre uzakta. Kirazlı daha uzaktaydı. Gidip gördük; çayın içinde sondaj yapıyorlar. Bu arada ÇED iptal edildi, haliyle ruhsatları da iptal oldu. Şimdi burada 11 Şubat 2022 tarihinde yeni bir başvuru dosyası bakanlık sitesinden duyuruldu. 30 Martta halkın katılım toplantısı var. Orada değil; burada yapılacakmış şeklinde şaşırtma var. Hâlbuki aynı bölge. Gidip yine mücadele edeceğiz; işimiz gücümüz mücadele ile geçiyor. Kirazlı ile ilgili yargılanıyoruz. Umurumda bile değil; çevre için yargılanmaktan onur duyarım. Burası içinde mücadelemizi yapacağız, suyumuzu da koruyacağız. Ama bu kadar da yüzsüzlük olmaz diye düşünüyorum” dedi.
“ZEYTİNLİKLER DEMİŞKEN CHP’Lİ BELEDİYELERE BAKIN”
Zeytinlik Yönetmeliğine gösterilen tepkilere yanıt veren AK Parti Grup Başkanvekili Esra Yüksel ise; Zeytinlik yönetmeliği henüz yeni. Farklı bir bakış açısıyla da bakılabilir. Covid-19 sonrası enerji de özellikle dışa bağımlı olduğumuz için bu tür dünyayı etkileyen olaylar nedeniyle fahiş dalgalanmalar oluyor. Bakanlıklar gibi kurumlarda ortak akıllara göre yönetmelikler ve yeni yöntemlerle kamuya hizmet etmektir. Elektrik üretirken; doğalgaz fiyatlarını görünce elektrik enerjisi üretiminde de milli olalım düşüncemiz var. Bunu da kömürle karşılama durumu hâsıl olmuş; yönetmeliğe göre buralarda zeytinlik varsa taşınacaklar, taşınacak durumda değil ise; sanki her maden yanında zeytinlik varmış gibi, devlet madencilere peşkeş çekiyormuş algısı yaratılıyor. AK parti döneminden önce 80 milyon olan zeytin ağacı sayısı bugün 180 milyondur. Zeytinliklerde yüzde 5 oranında imar vardı, bu oranı kaldırdık. AK Parti ayrıca zeytin ağacı konusunda hedef koymuştur; İspanya’dan sonra en çok zeytin ağacına sahip ülkeyiz. Zeytin diken üreticilere teşvikler veriyoruz. Zeytin kanunu diye bir kanun çıkaran bir devlet, zeytin konusunda zeytinliklerimiz değerli sahip çıkmalıyız. Ama körfez bölgesinde özellikle CHP’li belediyelerde, Kazdağları’ndaki zeytinliklerin imara açılmaması konusunda daha samimi davranmaya davet ediyorum” dedi.
“ACİLİYETLE YÖNETMELİK İPTAL EDİLMELİDİR”
CHP’nin Grup Başkanvekili Av.Erdal Gezen ise yönetmelik ile ilgili olarak; “Maden ve Zeytin diyoruz; yönetmeliğin yasaya aykırı olamayacağı da bir gerçektir. Zeytin kanuna aykırılık oluşturan bu yönetmeliğin savunulacak bir tarafı da yoktur. Zeytin ağacının sayısı arttığını açıkladı ama bir gerçek var; üretim azaldı. Zeytin ağacını arttırıp üretimi arttıramazsanız; litresi 70 liraya çıkar. Üretimi arttıramadığınızda istediğiniz kadar ağacı arttırın faydası yok. 20 yıllık iktidarınız döneminde çevreye verilen zararın haddi hesabı yok. Örnekleri de Kirazlı-Balaban da kesilen ağaçlar duruyor. Ağacı taşısanız bile dörtte bir oranında ağacı kaybetme ihtimaliniz vardır. Zeytinlik olan araziler zaten düz de değildir; eğimli arazilerde oluşur. Bu yönetmeliğin neden çıkartıldığı açıktır. Yürütme inanıyorum ki bu yönetmeliği durduracaktır. İdare Mahkemeleri bir kamu zararı oluşmaması için bu kararları aciliyetle yürütmeyi durdurma kararı vermesi gerekmektedir. Assos’ta gördük; yürütme durdurma kararı verdi ama sevinsek mi üzülsek mi anlamadım. Orada çalışmalar için yapılacak bir şey kalmamış. Bir de idarenin 30 günlük süresi göz önüne alınınca büyük ihtimalle çalışmalar sonlanacaktır. Geciken adalet, adalet değildir; mahkemelerin bir an önce gereğini yapmalarını bekliyoruz” dedi.