En başından itibaren üstüne basarak söyledim, şimdi ise haykırarak söylüyorum, yeni yapılar dahil , Tekzen, Esenler ve Barbaros Mahallesi öncelikli olmak üzere bütün binaların Deprem- Risk Analizi yapılmalı.
BEKLEMEK, ERTELEMEK GİBİ LÜKSÜMÜZ YOK. BU MİLLETE MASAL ANLATMAYIN..
Bu işlerin Belediyelere bırakılmasını doğru bulmuyorum açıkçası. Bina yada zemine göre değil adamına göre Analizlerin yapılabilme olasılığı çok yüksek. Adamına göre Risk-Analiz Raporlarının hazırlanmayacağını kim garanti edebilir. Bir çok müteahhitin bundan çekineceğini, zarar etmemek adına bütün ilişki ve imkanlarını kullanacağına inananlardanım. Belediyeler kendi onayladığı, imar ve yapı kullanım izni verdiği yerleri bir daha kontrol eder mi.?. Kendi onayladığı izin verdiği yerlere buraları riskli, boşaltalım,yıkalım der mi? Burada büyük bir çelişki ve güvensizlik oluşacaktır. Riskli çıkan yerlere onay verdiği için kendilerinin yargılanmasına yol açılacağından, kimse bu masalları anlatarak, vatandaşın zekasıyla oynamasın.
NASIL YAPILACAK/ NASIL YAPILMALI BU ANALİZ.
Evet, Kahramanmaraş’ta yaşanan deprem felaketinin ardından özellikle 2000 yılı öncesi yapılan binalarda yaşayanlar depreme dayanıklılık testi yaptırmak için sıraya girdi. Uzmanlar çok daireli büyük yapılarda test sonuçlarının bir ayda çıktığını ifade ederken fiyatların ortalama 20 bin TL olduğunu söylüyor.
Binasının riskli olduğunu düşünen veya depreme karşı dayanıklı olup olmadığını öğrenmek isteyen vatandaşlar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca belirlenen kurum ve kuruluşlara başvurarak bu testi yaptırabiliyor.
BELEDİYELER TARAFINDAN YAPILAN TARAMA KISA SÜRÜYOR..NEDEN.?
Özellikle belediyeler tarafından ve sadece betondan numune alınarak yapılan tarama işlemi sonrası risk tespit raporu kısa sürede çıkabiliyor. Ancak binanın farklı yerlerinden karotların alındığı, farklı işlemlerin yapıldığı ve numunelerin laboratuvarlarda incelendiği detaylı tarama için daha uzun vakite ihtiyaç duyuluyor. Riskli yapı tespitlerinin maliyetini kat malikleri öderken, söz konusu testi yaptırmak için bina sakinlerinden bir kişinin başvurması yeterli oluyor.Karot raporu olarak da bilinen bina dayanıklılık testi sonrası binaların depreme karşı riskli olup olmadığı ortaya çıkıyor.
BELEDİYELERDEN PROJENİZİ ALIN.. Proje ile Bina Uyumlu mu?
Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan, yaptığı açıklamada, detaylı bir raporun ortaya konduğu ve başvuran kişiye bir yol haritası niteliğinde raporun hazırlandığı bina dayanıklılık testinin nasıl yapıldığını anlattı.
Türkiye’de şu anda deprem yönetmeliğinin çok açık olduğunu ve her şeyin net tanımlandığını dile getiren Türkkan, vatandaşın oturduğu konutla ilgili tereddüdü bulunması halinde ilk iş olarak belediyeye giderek binanın mevcut projesinin alınması gerektiğini vurguladı. Türkkan, “Mevcut proje alındıktan sonra bununla ilgili binada çalışma yapıp mevcut proje ile binanın uyumlu olup olmadığının tespitini yapıyoruz. Bu çok önemli bir konu. Çünkü resmi projeler ile binalar arasında uyumsuzluk da söz konusu olabiliyor” diye konuştu.
KAROT, BETON BÖLGEDEN ALINMALI.. KOLONLARDA Kİ DEMİRİ KESEREK DEĞİL.!
Sinan Türkkan, projenin incelenmesinin ardından teknik ekiplerin binadaki kolonların ve kirişlerin mevcut projeye uyup uymadığı ile ilgili bir rölöve çalışması gerçekleştirdiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çalışma gerçekleştirildikten sonra binada karot çalışmaları yapıyoruz. Karot çalışması sırasında betondan numune alma işlemi yapılırken mutlaka daha öncesinde donatı tespitlerinin yapılması gerekir. Düşey ve yatay donatıları tespit edip demir olmayan beton bölgeden karot alınması gerekir. Genelde burada profesyonel ve uzman olmayan bazı ekipler kolonlardaki demirleri de keserek karot alıyor. Bu gerçekten ciddi problemlere neden oluyor. Kolonlardaki donatılar tespit edildikten sonra boşluk kalan kısımda beton numuneler alarak bunları laboratuvarda kırdırıyoruz.
BETONUN TAŞIMA KAPASİTESİ VE KOLONLARDAKİ DEMİR MİKTARI
Binada kullanılmış betonun taşıma kapasitesini tespit ediyoruz. Daha sonra binadaki, kolonlardaki demir miktarlarını tespit ediyoruz. Bunlar bittikten sonra kırımlar yapıp donatıları da gözümüzle görüyoruz. Yani oradaki donatı gerçekten projeye uygun mu, değil mi, düz donatı mı gibi hususları betondaki pas paylarını kaldırarak tespit ediyoruz. Daha sonra zemin etüdü yaptırıp bina ile ilgili statik analizleri gerçekleştiriyoruz.”
KAPSAMLI RAPOR SÜRECİ
DEGÜDER Başkanı Türkkan, deprem dayanıklılık testinin aşamalarını kısaca özetleyerek, sürecin binanın projesinin doğru uygulanıp uygulanmadığının tespitiyle başladığını, kolonlardaki donatı tespitlerinin yapılması, betondan numune alınması, demirlerin pas payının kaldırılarak düz veya nervürlü olup olmadığına bakılmasıyla devam ettiğini, sonrasında zemin etüdü yapılması gerektiğini, son olarak statik analiz ve performans analiziyle binada güçlendirme/ dönüşüm yapılıp yapılamayacağı veya güçlendirmenin nasıl yapılacağına karar verildiğini anlattı.
Tespitlerin yapılması, numunelerin alınması, laboratuvarlarda inceleme gerçekleştirilmesi ve zemin etüdünün ardından raporun çıktığını dile getiren Türkkan, “Bir vatandaş 6-7 katlı, 20 daireli bir yer için müracaat ettiğinde sonuçların alınması, statik analiz yapılması bir ay sürebilir.” şeklinde konuştu.
MALİYET İNSAN HATATINDAN PAHALI MI.? İŞTE MALİYET.!
Türkkan, kapsamlı bir bina dayanıklılık testinin meskenin büyüklüğüne göre değişebildiğini kaydederek, “Böyle bir raporu hazırlamak için binanın tamamını elden geçirmek gerekiyor. Ücret binanın büyüklüğü ve işlemlerin kapsamına bağlı olmak kaydıyla değişebilir. Bina başına test maliyeti 20 bin liradan başlıyor” açıklamasında bulundu.
İşte işin uzmanı böyle açıklıyor , bu kadar basit ve bu kadar düşük maliyetli.? Peki insan hayatı ne kadar eder, kaç dükkan, kaç daire, kaç araba parası… Takdir siz değerli kamuoyunun. Şimdilik kalın sağlıcakla.. Tedbir için YARIN DEĞİL, DERHAL HEMEN ŞİMDİ ..