Yazının başlığını okuması bile sizleri huzursuz ediyor değil mi.? Yarın; Düzce, Erzincan ve Kahramanmaraş’ta ki depremin Çanakkkale’de olmayacağı garantisini kim verebilir.? Kimsenin telaşe kapılmasını istemeyiz ancak her an deprem ile karşı karşıyayız ve buna hazırlıklı olmalıyız.
Bununla yüzyüze geleceğiz, biz görmezsek çocuklarımız, torunlarımız muhakkak görecek. O depremi yaşayacağız.
İzmir Depreminde de belirtmiştim, Çanakkale’de özellikle TEKZEN Bölgesi ve Esenler Mahallesin de ki zeminin iyi analiz edilmesi gerekir. Zemin yapısı çok katlı yapılar için büyük risk taşıyor.
Merkez üstü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan ve toplamda 10 ilimizin etkilendiği ve Cumhuriyet tarihimizin şüphesiz en büyük yıkımı ile karşı karşıya kaldığımız o acı gece… Bir deprem düşünün ki 7.7 şiddetinde olsun ve 60 saniye sürsün. Artçısı bile 7.4 şiddetinde olsun ki dünya tarihinde bile artçısı bu kadar yakın zamanda ve bu kadar şiddetli olan deprem sayısı oldukça az.
Yakın tarihte yaşanan Van ve İzmir depremlerinden kıyaslanmayacak derecede büyük bir depremden bahsediyoruz. 17 Ağustos 1999 depremine bakıyorum 7.4 şiddetinde olmuş ve 45 saniye sürmüş. Yani en yakın kıyası burdan yapabiliyoruz , o bile bugün yaşanan depremin şiddet ve süre olarak arkasında kalıyor. Bugünkü yazımda değinmek istediğim bazı konular var.
MÜTEAHHİTLER..
İlk olarak müteahhitlerden söze başlamak istiyorum. İzmir depreminde de burada aynı şeylerden bahsetmiştim kısaca tekrarlıyorum, üç kuruş fazla para kazanacaksınız diye çalarak yaptığınız inşaatlarınız bugün binlerce insanın mezarı oldu. Hadi sizlerde merhamet yok diyelim, peki bu ülkede 416 sayfalık deprem yönetmeliği neden var diye sorarım sizlere?
YAPI- DENETİM ŞİRKETLERİ..
Merak edenler internet üzerinden bu yönetmeliğe ulaşabilirler, teknik konular yazsa da bir yapının A’dan Z’ye hangi şartlarda inşa edilmesi gerektiği matematiksel formüllere dayandırılarak anlatılmış. Ve bunun denetimi yapı denetim şirketlerine devredilmiş. Müteahhit çalmak istese bile yapı denetim firmalarının buna engel olması gerekiyor. Sistemin işleyişi bu şekilde fakat ortada yine bir boşluk var. Bu boşluğun adı ise “ vicdan“ . Demek istediğimi hepiniz anlamışsınızdır diye düşünüyorum, parayı ver her kapı açılsın sana. Bu durum da maalesef ülkemizin olduğu gibi ÇANAKKALE’NİN DE gerçeği.
YÖNETMELİĞE UYAN KAÇ İNŞAAT VE YAPI-DENETİM FİRMASI VAR.!
Yönetmelikmiş, sağlam yapılarmış kimin umurunda. Herkes cebine giren paranın derdine düşmüş, vatandaşı zerre düşünen yok. Etrafınıza bir bakın, hangi inşaat firması zemini kazdıktan sonra zeminde güçlendirme , fore kazık vb. işlemler yapıyor.? Zemini güçlendirip, daha sağlam bir bina yapmak kaç müteahhidin derdi olmuş.? Temeli kaz paldır küldür inşaata başla, bu böyle olmaz kardeşim, olmamalı. Bu arada lafımız elbette işini düzgün yapan firmalara değil , lafımız insan hayatını hiçe sayanlara.
CİNAYETLE YARGILANMALIDIRLAR. YARGILANACAKLAR..
Devletin ise burada alması gereken en etkili tedbir binanın yapım aşamasından anahtar teslimine kadar denetime tabi tutulmasıdır. Bilirkişiler kontrolünde her bir katta yapılan işlemlerin tek tek kontrolü sağlanmalıdır. Ve bina iskan alınmasına müteakip en az 20 yıl süreyle müteahhit ve yapı denetim şirketi tarafından garanti altına alınmalıdır. Bu denetim ve kontrol mekanizmasının yetersiz kaldığı durumlarda ise garanti süreci içerisinde olabilecek tüm zarar ve deformasyonlar müteahhit ve yapı denetim firmalarına yüklenmelidir. Tüm bu prosedür içerisinde gerçekleşebilecek bir olumsuzlukta ( özellikle deprem ) müteahhit, yapı denetim firması ve kontrolörler, CİNAYET/cinayete teşebbüs suçundan yargılanmalıdır. Netice de bu kadar denetim ve kontrolün ardından hala eksiklik varsa ve bu eksiklikten dolayı depremde bu binalar çöküyorsa bunun adı ancak cinayete teşebbüs olabilir. Bakın bakalım tüm bunlar yapıldıktan sonra kimse bir şey çalabiliyor mu ya da riske girebiliyor mu?
ÇANAKKALE’NİN DEPREM GERÇEĞİ.. Tekzen/Esenler ve diğerleri…
Tekrar vurguluyorum, Çanakkale TEKZEN BÖLGESİ ile ESENLERDE Kİ Zemin ve Apartmanların Dayanıklılık Kontrolü Yeniden Yapılsın.. Müteahhitler ile Yapı Denetim Şirketlerinin İşbirliği son bulsun.. Aksi takdirde bunun sonuçlarını hep birlikte ödeyeceğiz.
Dip Not: Bir çok müteahhit ve yapı denetim firmasının durumunu ilerleyen süreçte sizlerle paylaşacağım. Susmak, sessiz kalmak, katliamlara ve cinayete ortak olmaktır. Birliğimiz daim olsun.. Şimdilik kalın sağlıcakla.