AK Parti’de Yangından Mal Kaçırma Operasyonu: İstifalar, Temayül Yoklaması ve Çanakkale’de Oy Kayıplarının Ardındaki Gerçekler
Geçtiğimiz akşam saatlerinde AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas ve Merkez İlçe Başkanı Aynur Tuna Yavaş’ın istifaları kamuoyuna duyurulmuştu. Bu istifaların hemen ardından, ertesi gün alelacele ve adeta yangından mal kaçırır gibi, AK Parti Genel Merkezi tarafından temayül yoklaması kararı alınması kamuoyunda hızlı ve aceleci bir müdahale olarak değerlendirildi. Ancak bu süreçte birçok soru işareti akıllara takılmaya devam ediyor. Yaklaşık bir aydır anket yapıldığı söylense de, bu anketlerin nasıl ve kime göre şekillendirildiği ise büyük bir muamma konusu.
Anketler Gerçek mi? Temsili mi?
Bir aylık süreçte yapıldığı söylenen anketlerde parti üyelerinin neden haberdar edilmediği büyük bir merak konusu. En önemli sorular; Partinin esas tabanını oluşturan üyeler ve delegeler bu süreçte neden söz sahibi olmuyor? AK Parti’nin temayül yoklaması olarak tanıttığı bu süreçler ne kadar şeffaf? Bu sorulara bir türlü tatminkar cevaplar alınamıyor. Özellikle Parti içinde birilerinin, sözde güçlü isimlere yakın adayları belirleme girişimi olduğu iddiaları, Çanakkale’de AK Parti’nin hızla eriyen oy oranlarının ardındaki gerçek sebepler arasında gösteriliyor. Eğer AK Parti bu tarz aday belirleme yöntemleriyle devam ederse, parti içindeki çatlaklar daha da büyüyecek gibi gözüküyor.
Geçmiş Seçimlerdeki Hatalar Tekrarlanıyor mu?
Bir önceki genel ve yerel seçimlerde, adayların belirlenme yöntemindeki hatalar, AK Parti’ye Çanakkale’de büyük oy kayıpları yaşattı. Tabanın taleplerine kulak verilmedi, üyeler sürecin tamamen dışında bırakıldı. Parti içindeki bu yanlış aday belirleme yöntemleri, sadece Çanakkale’de değil, genel anlamda AK Parti’nin tabanında ciddi bir daralma yaratmış durumda. Yine benzer bir hata yapılacak gibi görünüyor. İstifaların ardından hızlıca başlatılan temayül süreci, parti içindeki gerçek dinamiklerin dikkate alınmadığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Aday Belirlemede Kriterler Ne Kadar Sağlam?
Bazı yorumcular ve gazeteler, il başkanlığı için sadece 4-5 ismi öne sürüyor ve bu şekilde lanse ediyor. Ancak gerçekte en az 10, hatta daha fazla ismin kamuoyunda ve kulislerde konuşulduğu bilinmekte.. Önemli olan, bu isimlerden hangilerinin parti tabanını temsil edeceği ve hangisinin il/ilçe başkanı olarak teşkilatı bir araya getirebileceğidir. Bu süreçte, aday belirleme yöntemlerinin doğruluğu büyük önem taşıyor. Adaylardan hangisinin parti tabanını kucaklayacağı, hangisinin genel merkeze yakınlıkla öne çıkacağı kritik bir soru olarak karşımıza çıkıyor. Geçmişte belediye başkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde de benzer durumlar yaşanmış, aday belirleme sürecinde aynı hatalar yapılmıştı.
AK Parti Çanakkale’de Tabanını Küçültüyor
AK Parti’nin Çanakkale’deki bu yanlış aday belirleme stratejileri, tabanı gittikçe küçültüyor. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yıllardır inşa ettiği siyasi başarı, bu hatalı yöntemlerle riske atılıyor. Parti içindeki bu temayül süreçlerinin, belirli gruplar ve isimler lehine işlemesi, partiye olan güveni sarsıyor ve oy kayıplarını artırıyor. Çanakkale’de AK Parti’nin eriyen oy oranlarının sebeplerini yalnızca dış faktörlere bağlamak büyük bir hata olur. Parti içindeki bu tür yanlış uygulamalar, seçmen nezdinde de olumsuz yankı buluyor.
Aidiyet Duygusu Ortadan Kalktı.!
Son yıllarda AK Parti’de aidiyet duygusunun giderek zayıfladığı açıkça görülüyor. Parti içinde güç odaklarının, ellerini ovuşturarak “ben güçleneceğim, karşımdaki ekibi alt edeceğim” şeklinde düşündükleri bir süreç yaşanıyor. Ancak bu durum, partinin içindeki birlik ve beraberlik ruhunu yok ediyor. Parti tabanında, “Bu aday olmazsa ben oy vermem” ya da “Şu isim aday olursa oy veririm” şeklindeki isme dayalı yaklaşımlar, aidiyet duygusunun tamamen ortadan kalktığının en büyük göstergesidir. Bu tür yaklaşımlar, AK Parti’nin kurumsal kimliğini ve seçimlerdeki başarısını büyük bir tehlikeye sokuyor.
Genel Merkezin Müdahaleleri ve Yanlışları
AK Parti’nin Çanakkale’de ve genel anlamda yaşadığı oy kayıplarının en büyük sorumlusu ise genel merkezdeki yanlış müdahaleler. Genel seçimler ve yerel seçimlerdeki kayıpların ardındaki asıl sebep, genel merkezin bu süreçlere yaptığı hatalı müdahalelerdir. Yereldeki dinamikler ve parti tabanının talepleri göz ardı edilerek yapılan bu yanlışlar, AK Parti’nin siyasi gücünü zayıflatıyor. Eğer bu yanlış müdahaleler devam ederse, AK Parti’nin Çanakkale’de daha da büyük kayıplar yaşayacağı açık.
Çanakkale ve Genel Toparlanmanın İlk Adımı: Şeffaf Temayül Yoklamaları Olabilir, Aksi Takdirde AK Parti’nin Geleceği Tehlikede
AK Parti, Çanakkale’de ve genel anlamda toparlanmanın ilk adımını atmak için tabanına ve yerel dinamiklere kulak vermek zorunda. Şeffaf ve kapsayıcı bir aday belirleme süreciyle, partinin içindeki çatlaklar onarılabilir ve hızla eriyen oy oranları yeniden toparlanabilir. Parti üyelerinin ve delegelerin sürece dahil edilmediği kararlar ise uzun vadede daha büyük kayıplara yol açacaktır. Recep Tayyip Erdoğan’ın yıllarca inşa ettiği siyasi başarılar, doğru bir stratejiyle desteklenirse, AK Parti’nin Çanakkale’de ve ülke genelinde yeniden güçlenmesi mümkün olacaktır. Tabanın taleplerine kulak verilmesi, partinin sadece Çanakkale’de değil, Türkiye genelinde de toparlanmasının en önemli anahtarıdır.
İşleyecek süreci hep birlikte izleyip göreceğiz; Takdir AK Parti seçmeninin, karar ise tabii ki de son söz sahibi olan AK Parti Genel Merkezinindir.. En azından önümüzde ki seçimlere kadar..