Çanakkale’de seçimler yaklaşırken sıkça kullanılmaya başlandı şu cümleler; ”Bizim halkımız, bizim vatandaşımız geçmişi ve yaşadıklarını, iki gündem değiştiği zaman hatırlamaz unutur..” Yanılıyorsunuz azizim, velevki böyle bir olasılık var; bizlerin asli görevi hatırlatmak değil mi, hatırlatacağız..” kimse kaygılanmasın yada avuçlarını birbirine sürtüp iştahlanmasın..
ÇANAKKALE HALKI FARKINDA, SİYASİLER DE VARSIN..
GERİ SAYIM BAŞLADI. HATIRLATMAKTA FAYDA VAR.!
Titreyin ve kendinize gelin.. Bu saatten sonra; Vatandaş OYUNU Görürse OY’UNU Bozar.! demiştik, tekrar ediyoruz..
Çanakkale ve ülke genelinde ki vatandaş 2023 ve 2024’ü dört gözle bekliyor.. Halk/Parti tabanları, seçmen ne aldıysa, ne değer gördüyse mislisiyle karşılığını verecek, bundan siyasilerin/adaylığa veya yönetime talip olanların da zerre şüphesi olmasın..
Her zaman ki gibi elbette ki gündemimiz Çanakkale ve Siyaset.. Çanakkale’de yürütülen siyaset anlayışı ve bazı siyasetçilerin AYAK oyunları.. Mevcuttakiler ve de seçimden seçime sahaya çıkanlar… 4-5 yılda bir gördüklerimiz, Yetki verilince şaşıranlar, Oyun kurucular, dik duranlar, satranç oynadığını sananlar ve OYNAYANLAR.. Mertçe masaya yumruğunu vuranlar.. bir de MIŞ gibi yapanlar..! Halka değil Ranta Hizmet edenler, Halk için değil, ikbal kaygısı ve Rant için sahaya çıkanlar, Gayri Ahlaki ilişkilerini siyasete bulaştıranlar…
Üzerine basa basa vurgulamakta fayda görüyorum ;Öncelikle bilindiği ve de Kaliteli Siyasetçilerin VURGULADIĞI üzere Siyasette de pergelin çivi ucu yerel teşkilatlardır.
Çanakkale’de bir çok parti birbirinin değil, kendi partilerinin rakibi..Parti içi kavgalardan kimse başka bir partiye muhalefet etme fırsatı bile bulamıyor. Varsa yoksa parti içi bir ekip kurma/bölme/parçalama ve hizip yaratma çabası.. Çanakkale’de ki İktidar ve Ana Muhalefet partisi bariz bir şekilde bunu yaşıyor ve yaşatıyor, çıplak gözle bunu görebiliyoruz.. Kırmadık testi, kırmadık gönül bırakmıyorlar, ne diyelim devam etsinler, hazin sonu da hep birlikte görsünler. Taban dikkate dahi alınmıyor, kim emek harcamış, kim bayrak asmış, partisi için ter dökmüş, cebinde ki üç kuruş parayı, aracında ki benzini bile gözünü kırpmadan davası mücadelesi için harcamış mücadele adamlarını dikkate dahi alan yok.. En azından 4 küsür sene boyunca olmadı.. Telefonlarını açan , mesajlarına dönen olmayınca kendilerine en yakın olana yaklaştılar HAKLI OLARAK..
Partinin etkili isimleri ise bırakın emek harcayan yol arkadaşlarını, yanyana yürüdükleri yol arkadaşlarına dahi sırt döndüler. Ben güçlüyüm, ben yaparım, ben büyüğüm derken zıt kutuplar yarattılar kendi partilerinde..
Lakin Düşünsenize aynı çatı altında siyaset yapan insanların birbirlerini yıpratması, Ahlaksızca ilişkiler yaşayıp, kirli ilişkiler kurması, Ayak oyunları ile ayak kaydırma, tahtta kalma yada tahta geçme çabası; küçük olsun bizim olsun anlayışı; sizce de var olan siyasi bir ruha ve yaşanılan bu şehre yapılmış en büyük kötülük değil midir?
Hayata ve siyasi yol arkadaşlarına şüphe ile yaklaşan ve çelmeler takan, siyasi ve sosyal toplum ahlakını yok sayan, Ailesinden bile vazgeçip koltuk hırsının yanı sıra, kabul edilemez bünyevi ilişkilerin esiri olan , bir zihniyetin başladığını zannettiği yol ile bitireceğini düşündüğü yolun sonucu aslında koskoca bir sıfırdır, yani boştan çıkacağın bir yolu boşa bitireceğin anlamı taşır ki bu da bir toplumun mutluluğunu ve geleceğini ertelemek demektir.
Ruh, beden ve yürek teriyle seçmen memnuniyetini kazanmak yerine tasarlanmış şüphelerle ve neye hizmet ettiği belli olmayan çirkin ilişkilerin yanı sıra çirkin ve ahlaksız söylemlerle seçmenlerin zihinlerinin yanı sıra MİDESİNİ bulandıranların da bu memlekete bu şehre verecekleri hiç bir fayda yoktur. Zararı ise paha biçilemez, telafi edilemez..
Tabiiki de Siyasilerin birbirlerinden farklı düşünmesi büyük bir zenginliktir ve doğru olan farklı fikirlerde olsalar bile siyasilerin bir arada samimiyet içerisinde bulunmasıdır. Ancak...Siyaseten bir arada bulunurken aynı kareye girenlerin, kucaklaşanların, verdikleri pozlarla samimi olduklarını göstermeye çalışanların ayrıldıklarında da aynı seviyeyi muhafaza etmeleri seçmenlerin haklı bir beklentisi olarak görülmeli ve topluma örnek bir davranış sergilenmelidir..ki ancak Çanakkale’de biz bunu her zaman dediğimiz gibi Sağcısı Solcusu Orta Saha oyuncularında pek sık görmedik desek yeridir..
Bir önce ki seçimde bu sözleri yazmıştık; ‘Bil ki, bir mezar taşıdır insandan yarına kalan. Ve unutma, onu da başkası yaptırır, gerisi yalan’ diyen Mehmet Akif Ersoy, İnsanların sağduyu göstererek kendileriyle her zaman yüzleşmelerini tavsiye etmiştir.HATIRLAYIN..
İkiyüzlü, ilkesiz, ahlaksız siyasetin ve siyasetçinin ve de bunlara sessiz kalanların da Çanakkalemiz ve yaşadığımız toplum için tehlikeli olduğunu buradan bir kez daha, tekrar-tekrar hatırlatmakta fayda var… Göreceksiniz önümüzde ki seçimde ,dürüst ve temiz insanların aday adaylıkları açıklandıktan sonra kendi adaylıklarını tehlikede gören bir kısım siyasetçinin rahatsız edici sesleri yükselmeye başlayacaktır… Bunları net bir şekilde göreceğiz .
Hangi partiden olursa olsun siyasete aday (ADAY-ADAYI) olacak insanlara tavsiyemiz, lütfen bilginizi, birikiminizi, temizliğinizi ve hizmet etmekle donatılmış olan karakterlerinizi referans olarak göstererek ve hiçbir baskıya aldırış etmeden güzel şehrimizin geleceği için aday olunuz, Çiğ yemediyseniz aleyhinize söylenebilecek sözlere aldırış etmeyiniz, çünkü önemli olan halkın ne söylediğidir.
Yazımı haddimi aşmadan nacizane, siyasetçilere tavsiye niteliğinde olan Mehmet Akif Ersoy’un bir şiiriyle tamamlamak istiyorum.
Hatırlar mısın doğduğunda, sen ağlardın, gülerdi alem.
Öyle bir ömür sür ki, sen hep gül,ağlasın alem..
Kısacası Halk için- Halk adına değil de, AHLAKTAN UZAK, DAR KADROLU, RANT ODAKLI hareket eden, OYUN oynayan, İKİ YÜZLÜ, hile yapan Siyasetçileri Halk OY’u ile bozar(bozacaktır) sözlerini tekrar hatırlatıyor, saygılarımı sunuyorum. BİR SONRA Kİ YAZIMIZDA SİYASET İLTİSAKLI; İŞ DÜNYASI VE BÜROKRASİ DE Kİ ÇÜRÜMÜŞ-KOKUŞMUŞ İLİŞKİLERİ ALACAĞIZ.. Şimdilik kalın sağlıcakla.