Kazdağları’nı koruma iddiasının yanı sıra Ekoturizm İmarları, Rüzgar enerjisi santralleri (RES), Güneş enerjisi santralleri (GES) ve bir çok rant projelerine kapı açan Parti Yöneticisi, Meclis Üyesi ve Üst Düzey CHP’lilerin çevrecilik söylemi, ahlaki ve ideolojik bir ikilem olarak toplumda sorgulanıyor..
Canlı yayınlarımızda ve haberlerimizde, bu imar dosyalarına – dünden bugüne bütün RES, GES, Ekoturizm İmar Planları ve diğer rant kokan projelere EVET oyu veren herkes, tüm ayrıntılarıyla kamuoyuyla paylaşılmıştır.
Doğanın Yeşili mi, Doların Yeşili mi?
Bazı çevrecilik maskesi takanlar, doğayı savunuyormuş gibi görünürken aslında yalnızca ceplerini doldurmakla meşgul. Her köşe başında bir “yeşil alan” savunucusu, aslında o yeşilin hangi tonuna daha çok değer veriyor? Samimi olmayanlardan, gizli kapılar ardında anlaşmalar yapanlardan bazıları, ağaçların gölgesinde, kuşların şarkısında huzur aradığını iddia ederken, bir yandan da ekoturizm imar planları, köy gelişim imar planları, rüzgar enerjisi santralleri (RES), güneş enerjisi santralleri (GES) projelerine onay vererek doğayı imara açıyor. Doğa sevgisi bir yana, rant sevgisi dört yana…
Ekoloji mi, Ekonomi mi? CHP’nin Çevrecilik Retoriğinde Çifte Ahlak Krizi
Kazdağları’nı koruma iddiasıyla halktan destek toplayan CHP’lilerin, bir yandan ekoturizm, köy gelişim ve imar planlarına, diğer yandan rüzgar enerjisi santralleri (RES) ve güneş enerjisi santralleri (GES) gibi projelere onay vermesi, çevre duyarlılığı söylemini sorgulatıyor. Doğayı koruma adına yeşil alanlara sahip çıkma vaadiyle yola çıkarken aslında bu alanları imara ve rant projelerine açmaları, doğa sevgisini çıkar hırsıyla gölgeleyen derin bir çelişki yaratıyor. Bu ikiyüzlü tutum, partinin ekolojik hassasiyetlerinin gerçekten doğaya mı yoksa ekonomik kazanca mı yönelik olduğu sorusunu gündeme getirerek samimiyetlerini zedeliyor.
Çanakkale Bayramiç’te “İki Yüzlü Çevrecilik” Skandalı: Meclis Üyeleri ve Siyasiler Hem Doğaya Karşı Hem Çevreci Rolünde
Çanakkale’nin Kazdağları ve Bayramiç bölgelerinde altın ve bakır madenlerine karşı çevreci eylemler devam ederken, eylemlere destek verdiğini iddia eden bazı meclis üyeleri ve siyasilerin çelişkili tutumları kamuoyunda tepkiyle karşılanıyor. Bu isimlerin, bir yandan “ekoturizm imar planları,” “köy gelişim imar planları,” “Rüzgar Enerji Santralleri (RES)” ve “Güneş Enerji Santralleri (GES)” adı altında yeşil alanların ve ormanların yok edilmesine onay verirken, diğer yandan madene karşı olduklarını belirterek eylemcilere destek veriyor görünmesi, “yaman bir çelişki” olarak değerlendiriliyor. Bu durum, çevreci görünüm altında doğaya zarar verildiği izlenimini güçlendiriyor ve bu kişilerin samimiyetini sorgulatan bir tablo ortaya koyuyor.
Ekoturizm mi, Ekosistem mi? CHP’nin Çevrecilik Söyleminde İronik Bir Uçurum
Kazdağları’nda yeşil alanları koruma bahanesiyle yürütülen bu söylem, doğanın ekosistemini koruma kaygısını aşarak, aslında ekonomi odaklı bir yaklaşımı temsil ediyor. CHP’li yöneticilerin doğayı koruma adına görünürde sahip çıktıkları “yeşil” söylemler, doğadan çok sermaye ve çıkar odaklı bir “yeşil” anlayışını açığa çıkarıyor; ekoturizm projeleri ve enerji yatırımlarıyla örtülü olarak rantı merkeze alan bir “ekosistem mi, ekoturizm mi?” ikilemi yaratıyor.
Yeşil Alanları İmara Açan Bazı CHP’li Yöneticilerin ve Meclis Üyelerinin Çevreci Tavırları Ne Kadar Samimi?
Kaz Dağları ve Bayramiç çevresinde doğayı koruyorum diyen bazı CHP’li yöneticilerin ve meclis üyelerinin, tarım ve orman arazilerini ekoturizm planları, köy gelişim projeleri ve yenilenebilir enerji santralleri adı altında imara açarken bir yandan da çevreci bir profil çizmeye çalışması, kamuoyunda bu kişilerin çevreye olan samimiyetini sorgulattı. Çanakkale Merkez, Ayvacık, Ezine, Lapseki ve Gelibolu gibi ilçelerde birçok alanı yapılaşmaya açmaları, özellikle ekoturizm ve köy gelişim planları adı altında yeşil alanları turizm tesisi, villa ve otel yapımı için imara açmaları, çevreyi koruma söylemlerinin içini tamamen boşaltıyor.
Maden Şirketleri ile Gizli Anlaşmalar ve Gizlenen Çıkar İlişkileri
Bu süreçte bazı siyasilerin ve iş insanlarının, çevre örgütleri ve dernekleri sözde destekleyip çevre hassasiyeti sergilerken, perde arkasında maden şirketleri ve arazi sahipleriyle gizli görüşmeler yürüttüğü iddiaları gündeme geliyor. Çevre örgütleriyle maden firmaları arasında “arabuluculuk” rolü üstlenen bu isimlerin, kapalı kapılar ardında yapılan anlaşmalarla menfaat sağladığı öne sürülüyor. Çevre duyarlılığı adı altında kurulan bu rant düzeni, kamuoyunun güvenini sarsarken, Çanakkale’nin çevre gündemini derinden etkileyecek ve bölgedeki huzuru daha da tehdit edecek gibi görünüyor.
Gerçek Doğa Severlerin İyi Niyeti Rantçılar Tarafından Kullanılıyor
Gerçek doğa severlerin içten mücadelesi, popülist şovlar ve siyasi çıkar peşinde koşanlar tarafından araçsallaştırılıyor. Doğayı koruma iddiasıyla ortaya çıkan bu kişiler, samimi çevrecilerin desteğini kullanarak kendi çıkarlarını gizliyor. Gerçek çevreciler, bu sahte çevrecilere kanmamalı; koruma söylemlerinin ardında rant hesapları ve siyasi ikbal kaygıları olduğunu görmelidir. Bu maskeli rantçılar, doğayı koruma bahanesiyle çevre duyarlılığını kendi çıkarlarına alet ederken, doğa koruma mücadelesini de gölgede bırakıyor. Gerçek doğa savunucuları, bu iki yüzlü maskelerin arkasına saklanan çıkar odaklarına karşı uyanık olmalı.
Çifte Standart Çevrecilik Maskesi Düşüyor
Çan ve Bayramiç’te çevre adına yapılan her eylemi gölgede bırakan bu “ikiyüzlü çevrecilik,” halkın gözünde çevreyi sadece bir rant kapısı olarak gören siyasilerin topluma karşı büyük bir ihanet içinde olduğunu ortaya koyuyor. Meclis üyeleri ve siyasilerin doğa ve yeşil alanlara yönelik bu çıkar odaklı yaklaşımı, halkın güvenini sarsarken, bu maskenin düşeceği günlerin çok yakın olduğu hissediliyor. Çevreyi koruma adı altında yapılan takiye ve menfaat oyunu, Çanakkale halkı için artık çok daha görünür hale geldi ve bu iddialar, bölgede siyasi zemini derinden sarsacak gibi görünüyor.
İmar Planlarında Rant, Kazdağları’nda Doğa Sevgisi
Daha önceki haberlerimizde de belirttiğimiz gibi, Çanakkale İl Genel Meclisi’nde AK Parti Grubu’nun tamamı ve CHP Grubu’ndan bazı isimler, RES (Rüzgar Enerji Santralleri), JES (Jeotermal Enerji Santralleri), GES (Güneş Enerji Santralleri), Ekoturizm İmar Planları ve diğer rant kokan imar dosyalarına EVET oyu vererek bu projeleri desteklediler. Ancak CHP Grubu’ndaki bazı meclis üyelerinin çıkar ve menfaat ilişkisine göre zaman zaman EVET, zaman zaman HAYIR oyu kullanmaları kamuoyunda ciddi tepkiler toplamaya devam ediyor.
Kazdağları’nda çevreci ve doğa sever bir profil çizmeye çalışırken rant odaklı dosyalara onay veren bu isimlerin çevreci maskesi dikkat çekmeye devam ediyor. Kamuoyunu kesinlikle yanıltamayacaklar. Bu kişileri dün olduğu gibi bugün de ifşa etmeye ve aldıkları tüm kararları tüm açıklığıyla paylaşmaya devam edeceğiz. Canlı yayınlarımızda ve haberlerimizde, bu imar dosyalarına – RES, GES, Ekoturizm İmar Planları ve diğer rant kokan projelere EVET oyu veren herkes, tüm ayrıntılarıyla kamuoyuyla paylaşılmıştır.
Dipnot: Bölgedeki Maden Projelerinin Değerlendirilmesi
Bölgedeki maden projelerinin ekonomiye katkıları ve çevreye verebileceği olası zararlar, İstihdam artışı, bölge ve ülke ekonomisine faydaları gibi olumlu yönlerin yanı sıra, doğaya olası zararların minimize edilmesi konusunu da değerlendireceğiz. Bu kapsamda maden şirketlerinin yetkilileri, çevre örgütleri ve konunun uzmanı bilirkişiler ile görüşerek, her açıdan dengeli ve kapsamlı bir analiz sunacağız.
Yazan: ZAFER DURMAZ