SEÇİM ÇANTADA KEKLİK DEĞİL.. SADECE SEÇMENİN DEĞİL, ADAYLARINDA GELECEĞİ VE İTİBARI BU SEÇİME BAĞLI.. YANLIŞ BİR HAMLE, YANLIŞ BİR EKİP ŞARAMPOLE YUVARLAR.. BİR DE GEÇMİŞ DEFTERLER AÇILACAK, SEÇMENE UNUTULANLAR HATIRLATILACAK..
MİLLETİN İRADESİ SANDIKTA TECELLİ EDECEK
Tüm ülkede olduğu gibi Çanakkale’nin 12 ilçe ve 11 beldesinde, siyasi partilerin Belediye Başkan Adayları; EKİPLERİYLE BİRLİKTE vaatlerini ve projelerini anlatacak, vatandaş ise 31 Mart günü GÖNLÜNÜ FETHEDEN; temiz, şaibesiz, samimi ve inandırıcı bulduğu adaylar için, halkın iradesini ortaya koyacağı tek yer olan sandığa gidecek.. Netice olarak; sandıkta milletin iradesi tecelli edecektir..
Peki, vaatler ne kadar gerçekçi? Her devrin siyasetçileri moduna girenler, yaptıkları propagandayla yalan söylemeyi meşru görürken, dürüst bir siyaset izleyecek adayların akıbeti 1 Nisan günü Makam Koltuğu olacaktır.
Şimdi siyaset arenasına çıkan aday adaylarının kullanacağı sloganları şöyle bir sıralayalım: Şehrimizi hep beraber yöneteceğiz. Kapım herkese açık olacak. Marka şehir yapacağız. Sizlere hizmet için buradayım. Yaşanabilir bir şehir yapmak için geliyoruz. Bu şehir bunları hak etmedi. Makam odasını kaldıracağım…
Yazıyı çok uzatmamak için diğer yalanları yazmayayım ama siz anlayın. Bunlar vaat edilenler, bir de bunları söyleyebilmek için konuşmaya başladıkları cümleler olacak. Onları da şöyle bir hatırlayalım sonra mevzuya dalalım: Hepinizi sevgi, saygı ve hürmetle selamlıyorum. Derin muhabbetlerimi sunuyorum. En kalbi duygularımla selamlıyorum.
“Ahmet amcam, Fatma teyzem, Bahri dedem, Ayşe ninem”diye başlayıp, siyaseten devam eder gider ve biz bunu her yerel seçimde görürüz. Farklı olan siyasetçi zaten bu işin en tepesinde olduğu için bu cümleleri kuran siyasetçiler ise bir yerlere gelebilmek ve seçilebilmek için tırmalayıp dururlar.
Her gördüğü seçmene samimi görünmek, keşke daha önce bu adama bir kere selam vermiş olsaydım pişmanlığı, “Memleket nere?” diye sorduğunda “Bitlis” demişse, “Benim de komşum var Bitlisli” gibi her türlü atraksiyon yaşanıyor. Yeter ki o anda tokalaştığı, selamlaştığı ona yakınlık göstersin.
Hele bir de girdiği kahvede birkaç kişiden birkaç güzel cümle işitirse var ya o gün o siyasetçi için bereketli bir gün olur çıkar. Hele gittiği ortamda “Başkanım” denilip bu şehri yönetmek size yakışır cümleleri havada uçuşmuşsa, “Aman Allah’ım o girdiği ortam hiç bitmesin” ister.
Bir de bu siyasetçilerin seçmen kolpaları vardır ki o daha beter! Bir kahveye gidersiniz ya da bir derneğe orda birkaç kişi “Benim bin oyum var” diye cümleye başlar ve yanında siyasetçiyi esir eder. Öyle ya bin oy deyip geçmeyin, adamı ihya eden bir yalandır. İnanmazsınız ama “YA DOĞRUYSA” içinizi bir şüphe içten içe kemirir. Lannnnnnn bin, bin yazıyla da rakamla da binnnnnnnnnnnnnnnn. Önceki yerel seçimlerde 1(bir) oy ile 15(onbeş) oy ile kazanılan, kaybedilen belediyeler oldu ve olacak..
Biz gelelim yine siyasetçi ayağına. Çünkü en kolpa siyaset burada. *Hepinizi en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum. *Belediyenin makam kapısını sökeceğim. Ben bu memlekette “Belediye binası yapıp, kendimi saraylarda oturtuyor dedirtmem” deyip en kral belediye binasını yapanları gördüm.
“Her ay bu mahalleye gelmezsem” deyip o mahalleye adım atmayan, ”Telefonlarımız her zaman size açık, çekinmeden arayın” deyip telefonlara cevap vermeyen siyasetçileri biliriz.
Şehri/ilçeyi/beldeyi kalkındırmayı söz verip, heykelle donatanlara şahitlik ettik. Seçimlerde BUNU YAZIN deyip, seçimden sonra üstünü çizenleri. Her sözün başında Allah, kuran, kitap, sünnet, inşallah, maşallah diye sağcıları, Atatürk, cumhuriyet, demokrasi, hak, adalet diyen solcuları gördük.
Şehirlerin imar planları, beldelerin, köylerin imar durumu, bölgedeki nüfusa bakmaksınız otopark sorunu, kaldırım ve yol sorunu, sokak hayvanlarının barınması/korunması sorunu, özellikle DEPREM sorunu, öğrencilerin eğitim ve öğretim sorunu, okul problemi; yağmur yağdığında göle dönen şehirlerin, yolların, toplu taşımanın ve daha nice alt yapı sorunlarının her seçim döneminde çözüleceğini savunanlar olduğu gibi bu seçimde de yine vaatlerde bulunanlar olacak..
HATIRLATACAĞIZ
Peki kime mi inanacaksınız? Adayın geçmişte yaptıklarına, yapamadıklarına, ekiplerine, kadrolarına ve niteliğine bakacaksınız. Sadece kendi koltuğunu ve çevresindeki üç beş kişinin rantını, çıkarını önceliğe alacakları iyi ayırt edeceksiniz. İşte burada biz hatırlatacağız, sorulmayanları soracağız, önceki dönemlerde siyaset arenasında yer alanların arşivlerini aralayacak sizlere B12 takviyesi yapmaya çalışacağız..
AMAN DİKKAT..
Aday olduğu beldenin, ilçenin ve şehrin çocuk nüfusu kaçtır, kaç yaşlı yaşıyor, kadınların durumu, gençlerin arayışından haberi olmayan, yok yeşil alan(mış) sit alanıymış sallamayan yada avuçlarını ovuşturan adaylar var diyorum ey seçmen aman dikkat..
DİP NOT: 31 Mart’ta bir kente hizmet edecek insanları seçeceğiz. Bunların belirlenmesinde vatandaş olarak bizzat etkiniz olacak. Bize sorsalar deriz ki; Kentin hafızasına vakıf olsun, şehirciliği bilsin, vatandaşın gönlüne girebilme yeteneği olsun, belediyeciliğin bir kamu görevi olduğunun bilinci bulunsun, geçmişi temiz, şaibesiz, onurlu ve dürüst olsun. Sormaya, hatırlatmaya devam edeceğiz. Şimdilik kalın sağlıcakla..