Çanakkale’ye geldiğim ilk günden itibaren bu soruyu soruyorum kendime ve çevremdekilere ”İnsanlar onurunu, itibarını ve haysiyetini kişisel hırs veya siyasi ikbal kaygısı için satar mı.?” Kimseden ben böyleyim, EVET seslerini duymasam da şahit olmak derinden üzüyor ve gelecek için kaygılandırıyor beni açıkçası..
KISKANÇLIK VE HASETLİK
Hangi vatandaş, hangi iş adamı, hangi siyasetçi bu özellikleri taşıyor, okurken belki onları, belki de kendinizi bulacaksınız bu satırlarımda.
Bir başkasının felaketinden gizliden gizliye memnuniyet duyan insan haset insan mıdır, kıskanç insan mıdır? Kıskanç ile haset insan arasındaki fark nedir, Kıskanç insan, elinde olanı yitirmekten korkan insandır, haset insan ise, kendi istediğinin bir başkasında olduğunu gördüğü için acı duyan kişidir, haset kişi, başkalarının haz ve memnuniyet duymasından, mutlu ve güçlü olmasından sıkıntı duyar, ancak başkalarının felaketi ve sefaleti huzur verir ona.
Bu yüzden, haset bir kişiyi tatmin etmeye yönelik her tür çaba boşunadır, peki haset insan mı kıskanç insan mı çok daha mı kötüdür?
Özetle hasetlik daha tehlikeli bir duygudur.
Çünkü haset insan, sadece kendisine zarar vermekle kalmaz, başkalarına da zarar vermeye çalışır.
Haset insan, başkalarının iyiliğini engellemek için kötülük yapabilir. Kıskanç insan, başkalarına değil, kendine zarar verir. Ama her koşulda ellerine yüzlerine bulaştırıp ifşa olunca bu iki tip, toplumdan, masalardan, itibar gören ortamlardan saf dışı edilip uzaklaştırılırlar.
Hz. Ali’nin sözü çok değerlidir; “Haset edenin huzuru, dostluğu ve yiğitliği olmaz.”
Haset eden kişi, başkasının iyiliğinden rahatsız olur, kendi hayatından memnun olamaz, sürekli kıskançlık ve kin duyar. Bu da onun huzurlu ve mutlu olmasını engeller. Sürekli dibe çöker, görünmeyecek kadar küçülür itibardan zerre kalmaz.
İKİ YÜZLÜLÜK/ YÜZSÜZLÜK
Çanakkale’den mezun olmaktan gurur duyan bir Sosyolog kardeşiniz olarak kısaca ifade etmem gerekirse ;İkiyüzlü olmak öyle her insanın yapabileceği, her insanın kaldırabileceği bir şey değil. Bu karakterlerin analizi yapıldığında yaşamını idame ettirdiği alanda bir çok konudan dolayı yoksun olan bu kişilerin ikiyüzlü olduğu görülmektedir. Fiziki olarak, akıl olarak, bilgisizlik olarak, kılık kıyafet olarak kısıtlı olan ve bunlar gibi bir çok nedenden dolayı insanlar arasında sırf geçimini sağlamak için ikiyüzlülük yapan insanlar var bu arenada; siyasette , iş dünyasında, sosyal hayatta.
İki yüzlü insanların en belirgin özelliği yalan ve dedikodulardır. Bu tipler için dedikodusuz, yalansız bir hayat nefessiz yaşamaya benzer. Dedikodu yapmak ve laf taşımak için her fırsatı iyi değerlendirirler ve bütün söylemlerinde sürekli üzerine koyarak, yalan katarak dedikoduyu kocaman bir çamur haline getiriler. Ama netice ellerine yüzlerine bulaştırıp kaybolup giderler..
Çanakkale’de yaşıyoruz, özetle şöyle bir bakın etrafınıza, arkadaşlarınıza, iş insanlarına ve sözüm meclisten dışarı siyaset arenasında yer alan dünden bu güne bazı karakterlere; kim değer görüyor, kim gönüllerde, kim silik, kim itibar sofrasından bir yudum su dahi içemiyor, kim asıl, kim fotokopi, kim çöp halini almış, net bir şekilde göreceğinizi düşünüyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdilik kalın sağlıcakla, bir daha ki yazı dizisinde görüşmek umuduyla.