2015 ve 2018 seçimlerinde de demiştik.. kısaca hatırlatalım;
Allah siyasilere, kumaş mendil ömrü uzunluğunda siyaset yapmayı… Vatandaşa da, siyasilerden kumaş mendil kadar kıymet görmeyi nasip etsin demiştik.. Tekrarlıyoruz..
Neyse gelelim konumuza; İnsan para verip aldığı bir mendili niçin atar… Kirlenmiştir de ondan…
Peki, kirli diye çöpe attığı mendildeki pislik kimin pisliğidir.?
Tabi ki Kendi pisliğidir…
Kirli diye kurtulmaya çalıştığı, mendil değil, kendi pisliğidir aslında… İşte insanoğlu yıllardır bu kısır döngüyü “Siyaset” adı altında sürdüre gelmiştir…
Siyasetçi, bir yerlere gelebilmek için bazı insanlara ihtiyaç duyar…
Çevresinde toplanan bu insanlar onun en yakın çalışma arkadaşları gibi gözükse de, en yakının da olduklarından, aynı zamanda, en yakınında olmanın verdiği avantajla onun tüm eksikliklerini ve tüm pisliklerini bilen ve yarın olası ters bir durumda bu bilgileri ona karşı kullanabilecek olası tehlikelerdir…
Bunu bilen siyasetçi hedefine ulaştığında, “Kullan at” yöntemi ile ilk önce bunlardan kurtulmaya çalışır…
İlk başta VEFA borcunu ödüyormuş gibi gözüküp, çeşitli avantajlar sağlıyormuş gibi yapsa da, gözünü bu OLASI TEHLİKELİ GRUPTAN ayırmaz, ilk hatalarında üzerlerine çullanır…
Hata yapmadıkları zamanlarda da, “Senin için böyle, böyle diyorlar” diyerek, kaynağı belirsiz, gaipten aldıkları mesaja dayanarak “Kullan at” yöntemini bir kez daha devreye sokarlar…
Peki siyasetçi için durum böyle iken vatandaş için farklı mıdır???
Asla değildir…Ve ilk seçimde oda aynı yönteme başvurur… “Kullan at”…
İşte her seçimde karşımıza çıkan kamplaşmalar, bir önceki seçimde çalıştığı adayın karşısında aday olmalar, aynı partide olsalar bile, aday adayı savaşlarında taraf olmalar hep bu yüzdendir…
Sonuç… Allah siyasilere, kumaş mendil ömrü uzunluğunda siyaset yapmayı… Vatandaşa da, siyasilerden kumaş mendil kadar kıymet görmeyi nasip etsin… AMİN…
Kibir sahiplerinin SELAM VERİL(E)MEZ hale geldiklerine şahit olduk!
Sadece Siyasetçiler için değil, bürokratlar, iş adamları STK temsilcileri; kısacası koltuk ve makam sahibi olan herkes için geçerli bir konudur bu kibir belası…
Allah kimseye bu hastalığa yakalanmamayı nasip etsin; teşhisi kolay, tedavisi nerede ise imkansız denecek kadar zor…
KİBİR ; Kendini beğenmek.!
Böbürlenmek.!
Egonun tavan yapmış halide denebilir!.
Burnunun ucundan başka kimseyi görmemektir!.
Alçaktır kibirli insan, yükseldikçe başının göğe erdiğini zanneder, lakin kibirlendikçe yerin dibine girer!.
Alçalır.. Debelenir, çıkamaz, battıkça batar!.
Bilemez ki; gerek gönüllerde, gerekse makam ve mevkilerde yükselmek için derinleşmek gerekir!. Derinleştikçe insan mütevazileşir!
Kendini geliştirir oysa.
Şöyle bir etrafımıza bakalım azizim ;Çevremizde, mazimizde ne kadar çok canlı örnek gördük! Özellikle makam sahiplerinde.. Selam vermeye kibirlenenlerin, SELAM VERİL(E)MEZ hale geldiklerine şahit olduk!
Hiç mi bunlardan ders çıkarmaz bu insanoğlu?
Hiç mi sorgulamaz?
Ve hiç mi akıl etmez olanı biteni?
Yahu kimsin sen?
Öldükten sonra neyin olacak kefenden başka?
Altın tabutların olsa ne fayda?
Sultan Süleyman’a kalmayan şu kıytırık dünya!.
Sana mı kalacak sanırsın, böbürlenmen bunun için mi her fırsatta?
Yahu selam vermek, yada almak muhabbeti artırır. Sevgiyi çoğaltır. Kibir mi? O seni yerin dibine sokar!
Bırak düğününü derneğine en mutlu gününe… Cenazene bile ailenden başka kimse gelmez imam haricinde!.
Açıkçası herkes gibi ben de, kibirli bir /siyasetçinin/makam sahibinin ya da işadamının, vefalı, merhametli ve hakkaniyetli olabileceğine inanmıyorum.
Neticeten insanı selam verilemez hale getirir makamlardan, mevkilerden koltuklardan inildiğinde, BİR HİÇ EDER bu KİBİR…
Bir kez daha tekrar edelim; Allah siyasilere, kumaş mendil ömrü uzunluğunda siyaset yapmayı… Vatandaşa da, siyasilerden kumaş mendil kadar kıymet görmeyi nasip etsin demiştik.. Tekrarlıyoruz 2023’e üç kala; Rüzgar eken fırtına biçecek, seçmen sadıkta hesaplaşıp, sandıkta helalleşecek.
DİP NOT: Birileri çıkıp hazırlanıyor Mitolojide ki MİDAS’IN HİKAYESİ’ni çığlıklarla haykırmaya… ama asıl sorun Midas’ta değil bu sefer, Atlar ile birlikte VEZİRİ AZAM’lar da… Şimdilik Kalın sağlıcakla.