Partisinin tüzük ve ilkelerini bilmeyen bir çok SÖZDE CHP’liye hatırlatmakta fayda var. Eleştiri hakkı, ifade özgürlüğü ve demokrasinin terimini yapamayan, CHP’nin dünden bu güne tarihçesini ve Altı Ok ilkelerini bilmeyen ve de benimsememiş CHP’li arkadaşlara tarih sayfalarını şöyle bir açalım…
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve aynı zamanda CHP’nin 1. Genel Başkanı olan Mustafa Kemal Atatürk 10 Mayıs 1931 yılında yapılan 3. Olağan kurultayda;
” Partide bir yanlışı, bir eksikliği gördüğünüz zaman, kayıtsız şartsız eleştireceksiniz. Yapılan herhangi bir yanlışa müsamaha göstermek son derece yanlıştır. Mahsuru faydasından büyük olur. ” diyerek eleştirinin önemini vurgulamıştır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün bu değerlendirmesinin altında sanırım Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında gündüz cephede gösterdiği direnç, gece Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde muhalefet eden milletvekillerinin eleştirilerine tahammülü ve bu tahammülün getirdiği başarı yatmaktadır.
Günümüze baktığımızda ise ağzından Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve söylemlerini düşürmeyen CHP’li bazı yöneticilerin geleneklerine tezat bir şekilde siyasi faaliyet yürüttüklerini açıkça söyleyebiliriz.
İktidarı eleştirmeye gelence Nerede Demokrasi, Nerede Adalet, nerede ifade özgürlüğü.! diyerek mangalda kül bırakmadıklarını, ancak kendi partileri içinde, en ufak bir eleştiri ve muhalefete tahammül edemediklerini tüm çıplaklığı ile görüyoruz..
Ülke yönetiminde tam demokrasi istiyoruz diyenerin kendi partileri içinde bu demokrasiyi azda olsa sağlayamamaları ve bu yönde eleştiride bulunanlara yönelik kelle avcılığına soyunarak , ihraç ve tasviye yoluna gitmeleri ne kadar da acı…
Gelelim yaşadığımız bölgede son süreçte CHP Örgütü içerisinde yaşananlara; yani asıl konumuza…
Çanakkale CHP Örgütünde, WhatsApp gruplarındaki yazışmalar, parti içerisinde ki kutuplaşmanın ve gerginliğin tırmanmasına neden olmaya devam ediyor.
WhatsApp grubundaki eleştirel söylemleri nedeniyle İl Disiplin Kurulu tarafından verilen kınama cezası, Yüksek Disiplin Kurulu tarafından bozulan Bayramiç İl Genel Meclis Üyesi ve İl Genel Meclisi Başkanı Sadık Göğüsgeren’in ardından Bayramiç İlçe Başkanı Emin Fidan da CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural ile yaptığı WhatsApp yazışmaları nedeniyle kınama cezası istemiyle disiplin kuruluna sevk edildi.
Konu ile alakalı Bayramiç CHP İlçe Başkanı Emin Fidan ise “Ben, ‘Ankara’ya Çan ilçe başkanını götürüyorsunuz da bizi niye götürmüyorsunuz?’ diyerek, eleştiride bulundum. Hakaret söz konusu değil, olamaz da. Bu yüzden de disipline sevk edildim” açıklamasında bulundu.
Aynı zamanda Ocak ayı Çan Belediye Meclis Toplantısında Yolsuzluk ve şaibeler ile ismi anılan bir şahısın Sözleşmeli memur olarak belediye bünyesine alınmasına karşı çıkan, CHP Meclis Grubu tarafından verilen yazılı önergenin; CHP’li Belediye Başkanı Bülent Öz tarafından gündeme alınmaması ve yine CHP Grup Sözcüsü Sevcel Arslan’ın söz istemesine rağmen Başkan Öz tarafından söz hakkı verilmemesi ortamı iyice germiş, Anti-demokratik bir şekilde söz haklarının ellerinden alındığını söyleyen CHP İlçe Başkanı ve CHP Meclis üyeleri ise canlı yayında başkan Öz’e tepki göstererek toplu halde salonu terk etmişlerdi.
Bu durumlar karşısında ise doğrudan Muharrem Erkek’ten talimat aldığı bilinen Bülent ÖZ’ün girişimleri ile ; salonu terk eden CHP İlçe Başkanı ve CHP’li Belediye Meclis üyeleri hakkında disiplin soruşturması başlatılarak görevlerinden alınmaları ise CHP’de kazanların iyice kaynamasına neden oldu..
Ağzından (YANİ TABLETİNDEN) demokrasi ve ifade özgürlüğünü düşürmeyen sayın CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural’ın , önceki dönem il başkanları dahil olmak üzere, mevcut Milletvekillerine yönelik eleştiri ve ağır söylemlerinin yeraldığı yazışmaları da yarın bir gün, GÜNYÜZÜNE çıkar ise , sanırım CHP Kurmaylarından Genel Merkez YDK üyesi sayın Serdar Soydan devreye girecektir diye düşünüyorum…
Hali hazırda Çanakkale CHP içinde Milletvekillerine, Devletin Bakanına hatta halkın oyları ile seçilmiş Cumhurbaşkanına ağır hakaret ve küfürler sarf eden bazı zatlara ses çıkarılmayarak , en ufak bir işlem başlatılmaması, lakin parti içinde eleştiri hakkını kullananların disipline sevk edilmesi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yukarıda belirttiğimiz üzere 1931 Mayıs ayı 3. Olağan Kongrede ki ” Partide bir yanlışı, bir eksikliği gördüğünüz zaman, kayıtsız şartsız eleştireceksiniz. Yapılan herhangi bir yanlışa müsamaha göstermek son derece yanlıştır. Mahsuru faydasından büyük olur. ” sözleri ile örtüşüyor mu.? Ne dersiniz… Hani nerede CHP geleneği, hani nerede sosyal demokrasi..? Acaba orada kimse var mı…
11 ayını doldurmayan bir İl Yönetimine aba altından sopa göstererek , görevden alırız imasında bulunan sayın CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek; Metin Ümit Ural’ı belki kandırabilir, tabiri caiz ise eline de bir lolipop tutuşturabilirsiniz. Lakin Çanakkale CHP’de işletmeyi düşündüğünüz DELEGE AZALTMA , kelle koparma yöntemi ile 4 OY İLE KAYBEDİLEN il kongresini, ORTAYA SANDIK KOYUYORUZ, KONGREYİ YENİLİYORUZ, alın size demokrasi (YALANI) ve metodu ile ne CHP üyelerini, nede oy kullanan CHP’li delegeleri kandırabilirsiniz… Hani bu yöreye özgü çok sık kullanılan bir deyim vardır bilirsiniz ”HAYVAN TERLİ YEMEZLER” gerisini de artık siz daha iyi bilirsiniz…
İzleyip göreceğiz, CHP’de daha neler olacak, neler bitecek… Lakin her zaman ki gibi en son sözü ,şimdilik her ne kadar hafife alsalar bile, suskunluğunu koruyan Ülgür Gökhan söyleyecek… (Pandoranın Kutusunu bırakın açmayı, hafiften biraz aralaması dahi CHP’li malum kurmaylara fazlası ile yetecek…)